Oyuncular: Teri Hatcher, Felicity Huffman, Marcia Cross, Eva Longoria, Nicolette Sheridan
Orijinal Dil: İngilizce
Dublaj: Macarca, Rusça, Lehçe
Altyazılar: Türkçe, İngilizce, Portekizce, Rusça, İbranice, Hırvatça, Lehçe, Romence, Sırpça, Slovakça, Yunanca, Bulgarca, Macarca
Bölge: 2 (Türkiye)
Görüntü: 1. 78:1
Disk Sayısı: 47
Süre: 999+
Ekstralar: İncelemeyi okuyun.İlk bölümünden bu yana tüm dünyada olay olan Desperate Housewives geçtiğimiz yıl ekranlara veda etti. Yayınlandığı her ülkede TV dizileri denince mutlaka sözü edilen, çokça tartışılan, eleştirilen, tabuları kaşımaktan korkmayan, ama her ne olursa olsun 8 yıl boyunca izleyici kitlesinin ve topladığı sayısız ödülle eleştirmenlerin takdirinden mahrum kalmayan bir diziydi Desperate Housewives. Ülkemizde de CNBC-e ekranlarında yayınlanan diziyi Türk izleyicileri gayet iyi tanıyor aslında. İki yıl önce Kanal D ekranlarında yayın hayatına başlayan Umutsuz Ev Kadınları adlı yerli dizi de, Marc Cherry'nin eserinin yurdumuza adapte edilmiş halinden başkası değil. Orijinalinin aksine herhangi bir şekilde suya sabuna dokunmayan, kötü bir senaryo ve abartılı oyunculuklarla klişelere boğulmuş olan bu dizi, her ne kadar karakterler ve olayları tanınmaz hale getirse ve kendi söküğünü dikemese de umursamazca taklit ettiği Desperate Housewives'ın ülkemizdeki bilinirliğinin daha da artmasına yol açtı şüphesiz.
Dizinin açılışında yer alan Adem ile Havva
1. sezon DVD incelemesi'nde de bahsetmiştik ama "Herkesin birkaç kirli çamaşırı vardır" diye başlayan konuyu bir kez daha özet geçmemiz gerekirse, dizinin hikayesi Amerika'daki Wisteria Lane adlı hayali bir banliyöde geçiyor. Kendi halinde, sessiz ve huzurlu bu banliyöde dışarıdan bakıldığında tek hayat belirtisi gündelik işlerini sürdüren sıkıcı orta sınıf aileler gibi görünse de, aslında içeride işler bir hayli hareketli. Görenlerin imrenerek baktığı Young ailesinden Mary Alice'in arkasında oğlu ve kocasını bırakarak intihar etmesi üzerine mahallenin en büyük ve hızlı iletişim kanalı olan dedikodu ağı sayesinde olay her yere yayılıyor. Mary Alice'in en yakın dört arkadaşı Bree, Gabrielle, Susan ve Lynette olayın şokunu atlatmalarının ardından çok mutlu görünen bir aileyi neyin böyle bir olaya sürüklemiş olabileceğinin ardındaki gerçekleri araştırmaya koyuluyor ve olaylar böylece başlıyor. Bu sır perdesinin 8 sezon boyunca sürdüğü söylenemez çünkü ilk sezonun sonunda düğüm çözülmüş oluyor. Ancak Mary Alice, Wisteria Lane sakinlerinin hayatlarını artık her şeyden çok uzakta olmanın verdiği huzurla dış ses olarak anlatmaya ileriki sezonlarda da devam ediyor ve her sezon, birbirinden olaylı ve skandallarla dolu bir komedi-dram serüveni izleyenleri bekliyor.
Dizinin bu komedi-dram dengesini sonuna kadar koruduğu doğru olmakla birlikte, hikayenin zaman zaman can sıkıcı hale geldiği ve odağından saptığı da bir başka gerçek. Bununla birlikte sonraki sezonlarda da gördüğünüz geri dönüşler hem ilginizi taze tutuyor, hem de tüm sezonlar arasında bir bütünlük hissi veriyor. Şu veya bu şekilde Desperate Housewives, isminin ve baş karakterlerinin(sıkıcı görünümlü ev kadınları) zihninizde yaratabileceği tüm önyargıları boşa çıkararak, baştan sona eğlenceli bir seyirlik olabiliyor.
Dizinin ev eğlencesi sektöründeki geçmişi, ülkemizi düşününce gayet başarılı denebilir. Tüm sezonlar ayrı ayrı setler halinde piyasaya sürülmüş durumda. Takip edenlerin bildiği üzere dizinin Türkiye dağıtıcısı Tiglon, özellikle ilk sezon setlerinde ekstraları içeren diskleri maaliyet kısmak adına sete yerleştirmeyişiyle can sıkmıştı. Korsanın çok yaygın olduğu bir ülkede üreticilerin alternatif çözümlere yönelmeleri anlaşılır bir durum olmakla birlikte, faturanın genellikle bizzat orijinal kullananlara kesiliyor olması pek de hoş ve kabul edilebilir bir durum değil. Dizinin tüm sezonlarının bir araya toplandığı ve adından anlamamız gerektiği üzere(Ultimate: En son, en üstün) daha iyisine yer vermeyecek kadar iyi olması gereken bu set de yine Tiglon damgasını taşıyor.
Dünya genelinde sayılı ülkede ve bir takım değişikliklerle Complete Collection adıyla piyasaya sürülen set, satıldığı hiçbir ülkede tüketicileri memnun edememiş, tartışmalı ve bir hayli sorunlu bir set aynı zamanda. Seti satın alanlar-ki çok büyük bir yüzdesi dizinin takipçilerinden oluşuyor- diziden ne kadar hoşnutlarsa, setten de bir o kadar nefret etmiş durumdalar. İlk olarak Amerika'da satışa çıkan setin bu orijinal halini incelemekle başlamak daha doğru olacak. Set, üzerinde Adem ile Havva'nın yasak meyveli ağacın yanında resmedildiği kırmızı renkli bir dış kutuya sahip. Oldukça kalın kartondan çok şık biçimde üretilmiş olan bu kutu, görenlerin tahtadan yapılma sanmasına sebep oluyor. Set bir adet teşekkür mektubu, bir de daha önce yayınlanmamış içeriğe sahip bir bonus disk içeriyor. Üst kapak kaldırıldığında sol tarafta 4, sağ tarafta 4 adet olmak üzere sekiz sezon, birer aile albümü formatında hazırlanmış ve kitap gibi açılan karton kılıflarda karşımıza çıkıyor. Hemen herkesin şikayet ettiği sorun da tamamen bu aile albümü tasarımından kaynaklanıyor. Öyle ki disklerin sete yerleştirilme biçimi hiç de disk dostu bir yöntem değil. Her takıp çıkarma sırasında disklerin çizilmesinin kaçınılmaz olması bir yana, seti satın alanların neredeyse tamamı, diskleri zaten üretim aşamasında çizilmiş ve yıpranmış biçimde teslim alıyor. Dahası, kitapları yapıştırmak için kullanılan yapıştırıcı, hatalı tasarım sebebiyle disklerin üzerine bulaşabiliyor ve diskleri çalışmaz hale getiriyor. Almanya'daki tüketiciler ise benzer tasarım hatasına ek olarak, diskleri çalıştırdıklarında sinir bozan bir ses duyduklarından yakınıyorlar. Fransa'da ise yine aynı tasarım ve çalışmayan diskler haricinde, disklerin diğer ülkelerdekinin aksine resimsiz, basit gri renkte üretilmesi eleştiriliyor.
Bu kadar olaylı bir setin Türkiye'deki tablosu ise ne yazık ki daha da vahim durumda. Öncelikle Amerika'da 45 disk olarak piyasaya sürülmesi, ülkemizdeyse 47 diske sahip olması sizi yanıltmasın. Set, diğer bütün ülkelerde sahip olduğu bonus diski içermiyor. Disk sayısının ülkemizde daha fazla olmasının sebebi, eklenen altyazılar sebebiyle tek bir diske yerleştirilebilen bölüm sayısının azalıp, daha fazla disk gerektirmesi. Yine maaliyetlerin azaltılması adına Tiglon'un bonus diski yuttuğunu görüyoruz ama maalesef setin en büyük kusuru bu değil.
Satıldığı tüm sitelerdeki promosyon resimlerinde gösterilmesine rağmen herhangi bir şekilde teşekkür mektubunu da barındırmayan-ve tüketiciyi düpedüz aldatan- setin en büyük hayal kırıklığı kutu tasarımında karşımıza çıkıyor. Diğer tüm ülkelerde kalın ve sert mukavvadan üretilen set, ülkemizde karton bile denemeyecek incecik bir kağıttan üretilmiş durumda. Dolayısıyla bu kutu ne doğru düzgün bir koruma sağlıyor, ne de içerisine yerleştirilmiş onca disk ve kitabı taşıyabilir durumda. Kolayca yırtılıyor ve eziliyor ki burada incelemesini okuduğunuz setin kutusu da açarken kenarlarından yırtıldı. Aile albümü şeklindeki tasarımın korunduğunu görüyoruz. Disklerin %70'i irili ufaklı çizikler ve yurtdışındaki tüketicilerin şikayet ettiği gibi disk üzerine yapışan yapıştırıcıyı içeriyor. Astronomik bir rakama sahip olunan bir sette tüketicinin disklerin çizilip bozulmasını umursamayacağını düşünmüş olmalılar. Bazı sezonların üzerine bandrol yapıştırılmışken bazılarına eklenmemesi, bu konuda tesadüfi davranıldığı izlenimi uyandırıyor. Yine çok önemli ve sinir bozucu bir detay disklerde göze çarpıyor: Fransa'da disklerin düz gri üretilmesi gibi bizdeki diskler de ucuz gri baskılara sahip. Ancak Fransa'dakinin aksine bu konuda da gelişigüzel davranılmış. Burada incelenen sette 2, 3, 7 ve 8. sezonlar gri baskılı disklere sahipken, diğer 4 sezon resimli baskılara sahip disklerden oluşuyor. Hiçbir şekilde sette bütünlük yakalanması için uğraşılmadığı çok belli. Her yerinden ucuzluk akan bu setin, ülkemizde 600 TL'den satışa sunulması ise fiyat/performans ilişkisi düşünüldüğünde en büyük hayal kırıklığı oluyor. Bu akıl almaz fiyatla hangi kesimin hedef alındığını ise anlamak gerçekten mümkün değil.
Sete yerleştirilen diskler, daha önce tek tek sezonlar halinde üretilen ve hala her yerde satılan setlerde yer alan disklerle birebir aynı olduğundan, içeriklerinde de herhangi bir değişiklik yok. Ekstralardan altyazılara kadar her şey aynı. Dolayısıyla ilk iki sezon ekstra namına hiçbir şey içermezken diğer setlerde çeşitli disklere dağıtılmış biçimde ekstralar mevcut. Menü tasarımları, görüntü ve ses kalitelerinde de herhangi bir değişiklik yok. Görüntü kalitesi de artık HD formatıyla yarışamasa da bir DVD'den bekleyebileceğiniz en iyi görüntü denebilir. Henüz dizinin Blu-ray baskıları çıkmadı ve bu konuda herhangi bir işaret de ufukta görünmüyor.
Sonuç olarak sadece hayal kırıklıklarıyla yüklü bu seti, sadece elinizde hiç Desperate Housewives dizi seti yoksa ve bu şekilde sezonları tek tek almaktan daha ucuza geliyorsa almanızı tavsiye ediyorum. Bazı sitelerde seti indirimli fiyattan almak mümkün. Aksi halde yukarıda anlattığım tüm olumsuzlukları yaşayacağınız ve mutsuz olacağınızı aklınızdan çıkarmayın. Zira dizinin kalitesine hiç yakışmayan bu setin bir an evvel piyasadan silinip Ultimate takısını gerçekten hakeden bir başkasıyla yenilenmesi ve izleyicilerin gönlünün alınması gerekiyor.
Umutsuz gibi görünen savaşçı ev kadınları
Dizinin ev eğlencesi sektöründeki geçmişi, ülkemizi düşününce gayet başarılı denebilir. Tüm sezonlar ayrı ayrı setler halinde piyasaya sürülmüş durumda. Takip edenlerin bildiği üzere dizinin Türkiye dağıtıcısı Tiglon, özellikle ilk sezon setlerinde ekstraları içeren diskleri maaliyet kısmak adına sete yerleştirmeyişiyle can sıkmıştı. Korsanın çok yaygın olduğu bir ülkede üreticilerin alternatif çözümlere yönelmeleri anlaşılır bir durum olmakla birlikte, faturanın genellikle bizzat orijinal kullananlara kesiliyor olması pek de hoş ve kabul edilebilir bir durum değil. Dizinin tüm sezonlarının bir araya toplandığı ve adından anlamamız gerektiği üzere(Ultimate: En son, en üstün) daha iyisine yer vermeyecek kadar iyi olması gereken bu set de yine Tiglon damgasını taşıyor.
Bu masum görünümlü set hangi kirli çamaşırları saklıyor?
Dünya genelinde sayılı ülkede ve bir takım değişikliklerle Complete Collection adıyla piyasaya sürülen set, satıldığı hiçbir ülkede tüketicileri memnun edememiş, tartışmalı ve bir hayli sorunlu bir set aynı zamanda. Seti satın alanlar-ki çok büyük bir yüzdesi dizinin takipçilerinden oluşuyor- diziden ne kadar hoşnutlarsa, setten de bir o kadar nefret etmiş durumdalar. İlk olarak Amerika'da satışa çıkan setin bu orijinal halini incelemekle başlamak daha doğru olacak. Set, üzerinde Adem ile Havva'nın yasak meyveli ağacın yanında resmedildiği kırmızı renkli bir dış kutuya sahip. Oldukça kalın kartondan çok şık biçimde üretilmiş olan bu kutu, görenlerin tahtadan yapılma sanmasına sebep oluyor. Set bir adet teşekkür mektubu, bir de daha önce yayınlanmamış içeriğe sahip bir bonus disk içeriyor. Üst kapak kaldırıldığında sol tarafta 4, sağ tarafta 4 adet olmak üzere sekiz sezon, birer aile albümü formatında hazırlanmış ve kitap gibi açılan karton kılıflarda karşımıza çıkıyor. Hemen herkesin şikayet ettiği sorun da tamamen bu aile albümü tasarımından kaynaklanıyor. Öyle ki disklerin sete yerleştirilme biçimi hiç de disk dostu bir yöntem değil. Her takıp çıkarma sırasında disklerin çizilmesinin kaçınılmaz olması bir yana, seti satın alanların neredeyse tamamı, diskleri zaten üretim aşamasında çizilmiş ve yıpranmış biçimde teslim alıyor. Dahası, kitapları yapıştırmak için kullanılan yapıştırıcı, hatalı tasarım sebebiyle disklerin üzerine bulaşabiliyor ve diskleri çalışmaz hale getiriyor. Almanya'daki tüketiciler ise benzer tasarım hatasına ek olarak, diskleri çalıştırdıklarında sinir bozan bir ses duyduklarından yakınıyorlar. Fransa'da ise yine aynı tasarım ve çalışmayan diskler haricinde, disklerin diğer ülkelerdekinin aksine resimsiz, basit gri renkte üretilmesi eleştiriliyor.
Set promosyon resimlerinin aksine teşekkür mektubu içermiyor.
Bu kadar olaylı bir setin Türkiye'deki tablosu ise ne yazık ki daha da vahim durumda. Öncelikle Amerika'da 45 disk olarak piyasaya sürülmesi, ülkemizdeyse 47 diske sahip olması sizi yanıltmasın. Set, diğer bütün ülkelerde sahip olduğu bonus diski içermiyor. Disk sayısının ülkemizde daha fazla olmasının sebebi, eklenen altyazılar sebebiyle tek bir diske yerleştirilebilen bölüm sayısının azalıp, daha fazla disk gerektirmesi. Yine maaliyetlerin azaltılması adına Tiglon'un bonus diski yuttuğunu görüyoruz ama maalesef setin en büyük kusuru bu değil.
Kapağı kaldırdığımızda bizi başka sürprizler bekliyor!
Satıldığı tüm sitelerdeki promosyon resimlerinde gösterilmesine rağmen herhangi bir şekilde teşekkür mektubunu da barındırmayan-ve tüketiciyi düpedüz aldatan- setin en büyük hayal kırıklığı kutu tasarımında karşımıza çıkıyor. Diğer tüm ülkelerde kalın ve sert mukavvadan üretilen set, ülkemizde karton bile denemeyecek incecik bir kağıttan üretilmiş durumda. Dolayısıyla bu kutu ne doğru düzgün bir koruma sağlıyor, ne de içerisine yerleştirilmiş onca disk ve kitabı taşıyabilir durumda. Kolayca yırtılıyor ve eziliyor ki burada incelemesini okuduğunuz setin kutusu da açarken kenarlarından yırtıldı. Aile albümü şeklindeki tasarımın korunduğunu görüyoruz. Disklerin %70'i irili ufaklı çizikler ve yurtdışındaki tüketicilerin şikayet ettiği gibi disk üzerine yapışan yapıştırıcıyı içeriyor. Astronomik bir rakama sahip olunan bir sette tüketicinin disklerin çizilip bozulmasını umursamayacağını düşünmüş olmalılar. Bazı sezonların üzerine bandrol yapıştırılmışken bazılarına eklenmemesi, bu konuda tesadüfi davranıldığı izlenimi uyandırıyor. Yine çok önemli ve sinir bozucu bir detay disklerde göze çarpıyor: Fransa'da disklerin düz gri üretilmesi gibi bizdeki diskler de ucuz gri baskılara sahip. Ancak Fransa'dakinin aksine bu konuda da gelişigüzel davranılmış. Burada incelenen sette 2, 3, 7 ve 8. sezonlar gri baskılı disklere sahipken, diğer 4 sezon resimli baskılara sahip disklerden oluşuyor. Hiçbir şekilde sette bütünlük yakalanması için uğraşılmadığı çok belli. Her yerinden ucuzluk akan bu setin, ülkemizde 600 TL'den satışa sunulması ise fiyat/performans ilişkisi düşünüldüğünde en büyük hayal kırıklığı oluyor. Bu akıl almaz fiyatla hangi kesimin hedef alındığını ise anlamak gerçekten mümkün değil.
Bazı diskler resimli baskılara sahipken bazılarına mürekkep yetişmemiş.
Sete yerleştirilen diskler, daha önce tek tek sezonlar halinde üretilen ve hala her yerde satılan setlerde yer alan disklerle birebir aynı olduğundan, içeriklerinde de herhangi bir değişiklik yok. Ekstralardan altyazılara kadar her şey aynı. Dolayısıyla ilk iki sezon ekstra namına hiçbir şey içermezken diğer setlerde çeşitli disklere dağıtılmış biçimde ekstralar mevcut. Menü tasarımları, görüntü ve ses kalitelerinde de herhangi bir değişiklik yok. Görüntü kalitesi de artık HD formatıyla yarışamasa da bir DVD'den bekleyebileceğiniz en iyi görüntü denebilir. Henüz dizinin Blu-ray baskıları çıkmadı ve bu konuda herhangi bir işaret de ufukta görünmüyor.
Sonuç olarak sadece hayal kırıklıklarıyla yüklü bu seti, sadece elinizde hiç Desperate Housewives dizi seti yoksa ve bu şekilde sezonları tek tek almaktan daha ucuza geliyorsa almanızı tavsiye ediyorum. Bazı sitelerde seti indirimli fiyattan almak mümkün. Aksi halde yukarıda anlattığım tüm olumsuzlukları yaşayacağınız ve mutsuz olacağınızı aklınızdan çıkarmayın. Zira dizinin kalitesine hiç yakışmayan bu setin bir an evvel piyasadan silinip Ultimate takısını gerçekten hakeden bir başkasıyla yenilenmesi ve izleyicilerin gönlünün alınması gerekiyor.
Puanlar
Set: 2/10
Dizi: 7/10
Değer mi?
Kesinlikle vereceğiniz parayı hak etmeyen, baştan hatalı bir tasarıma sahip olan, gereksiz pahalı ve çok ucuz görünümlü bir set. Arşiv ya da koleksiyon değeri olmadığı çok açık. Yeterince ucuzlamasını bekleyin ya da sezonları tek tek edinin.
