Oyuncular: Joel Gretsch, Jacqueline McKenzie, Laura Allen, Mahershalalhashbaz Ali, Patrick John Flueger
Orijinal Dil: İngilizce
Dublaj: Almanca
Altyazılar: İngilizce, Arapça, Bulgarca, Hırvatça, Çekce, Fince, Almanca, Yunanca, İbranice, Macarca, İzlandaca, Lehçe, Portekizce, Romence, Sırpça, Slovakça, Türkçe
Bölge: 2
Görüntü: 1.78:1 (Anamorfik)
Disk Sayısı: 2
Süre: 247 Dakika
Ekstralar: -
2004 yılında izleyiciyle buluşan fantastik/bilim-kurgu dizisi The 4400, esasen bir yaz dizisi. Amerika'da yayınlanmaya başladığı dönemde de çok konuşulduğu söylenemez. Temmuz'da başlayıp ağustosta biten diziyi ilk etapta iptal olmaktan kurtaran asıl unsur dizinin tekrar yayınları. Başta seyirciden pek ilgi görmeyen dizi, iş başı yapmak üzere tatilden dönen Amerikalıların TV başına geçmeleriyle izlenmeye başladı diyebiliriz.
The 4400'ı diğer fantastik dizilerin arasından sıyıran şey, süper güçlü karakter barındırması değil, süper güçlü birden çok karakter barındırması. Yıllardır televizyonda, sıradan insanların arasında fark edilmeden zar zor yaşamaya çalışan sıradışı insanların maceralarına tanıklık ediyoruz. Ancak açıkçası bu kadar kalabalık bir orduyla ilk kez karşılaştığımızı söylersek yanlış olmaz. Her ne kadar bu türdeki popülerliği kendisinden birkaç yıl sonra sahneye çıkan Heroes'a kaptırmış olsa da The 4400 bu kulvara ilk adım atan diziydi. Her bölümüyle sır perdesini biraz daha aralayan ve yeni süper güçlülerle izleyiciyi tanıştıran dizi, heyecan unsurunu ayakta tutmayı da böylece başarıyordu.
Dizinin konusu bir hayli ilginç. Son 50 yıldır dünyanın çeşitli noktalarında, arkalarında hiçbir iz bırakmaksızın kayıplara karışan 4400 kişi, aynı anda ve aynı yerde -Amerikan Ulusal Güvenlik Bürosu'nun yakınlarındaki dağlık bölge- tanımlanamayan bir gök cismiyle birlikte tekrar beliriyor, ülke çapında bir kriz yaşanmasına sebep oluyordu. Kaçırılmaları ve geri bırakılmaları arasında geçen sürede olup bitenlere dair hiçbir şey hatırlamayan 4400, önce karantinaya alınıyor, pek de dost canlısı olmayan bir karşılama görüyordu. Nihayet ulusal güvenlik tarafından serbest bırakıldıklarındaysa onları yeni bir engel bekliyordu: kaçırıldıkları günden bu yana geçen süre boyunca bir gün bile yaşlanmamışlardı, ancak çoğunun ailesi çoktan hayata veda etmiş ya da kendilerine yeni bir hayat kurmuştu. Toplum tarafından dışlanan ve bir anda kendilerini "öteki" konumunda bulan 4400 kişi, kısa süre sonra, kaçırılmadan önceki gibi olmadıklarını ve tuhaf yeteneklere sahip olduklarını da fark edeceklerdi.
Dizinin alt metnine iyice işlemiş olan bu "öteki" mevzusu, diziden yakalanabilecek detaylarla ırkçılıktan homofobiye kadar pek çok yöne göndermeler içeriyor aslında. İnsana yönelik en büyük tehditin bizzat insanın kendisi olduğunun da sıklıkla altı çiziliyor. Bir yandan 4400'ü kaçıranların kim ya da ne olduğu sorusuyla izleyiciyi meşgul edip fantazi açlığını besleyen dizi, bir taraftan da 4400'ün suçsuz yere düşman gibi görüldükleri topluma yeniden adapte olma sürecini işleyerek başarılı bir drama olarak ilerliyor. Lafı fazla gevelemeden de daha ilk sezon sonunda gizemli güçlerin kimliği açık ediliyor. Ancak yeni bilgiler, başka soruları da doğuruyor ve yapbozun görülenden daha büyük olduğu anlaşılıyor.
İlk sezonu oldukça kısa süren- toplam 5 bölüm- The 4400 bir yaz dizisi olması sebebiyle aynı zamanda bir mini dizi. 5 bölümün tamamı, 2 diskten oluşan ve tek DVD kutusu içine sığdırılmış bir set olarak tüm dünyada satışa sunuldu. Ülkemizde de birkaç yıl önce yayımlanan set, beyaz plastik bir DVD kutusunun şık ve bir başka beyaz karton kutu içine yerleştirilmesiyle oluşturulmuş. İçteki plastik kutuda klasik box-art kullanılırken, karton kutu üzerine yerleştirilen The 4400 logosunda merceksi baskı kullanılmış. Bu sayede kutuyu yukarı aşağı oynattığınızda logo uzaklaşırken 4400'ün karanlık siluetlerinin yaklaşması sağlanıp hoş bir görüntü yakalanmış. Sette maliyeti artırmamak adına başka herhangi bir fiziksel ya da içeriksel ekstra bulunmayışı sebebiyle tercih edilmiş gibi dursa da oldukça albenili durduğu yadsınamaz. Disklerden biri, sayfa şeklinde ayrıca yerleştirilmiş.
DVD'nin menülerinde bariz bir özensizlik söz konusu. Hiçbir geçiş efekti ya da fon müziği içermeyen sette hiç değilse menüler arasında fondaki resim değişiyor. Dizinin görüntü formatı anamorfik olduğu için Altta üstte siyah bantlar olmadan, ekranın tamamından faydalanabiliyoruz. Görüntü yönetiminin ve renklerin de seyir zevkini artırdığını söyleyebiliriz. İyi bir ses sisteminiz olmadan tatmin edici sesler duymayı beklemeyin zira konuşmaları duyabilmek için bile TV'nizin sesini bir hayli açmanız gerekecek. Altyazılarda ise bizi tam anlamıyla bir felaket bekliyor. Sete 17 adet altyazı seçeneği eklenmiş olması gerçekten harika bir unsur ancak gelin görün ki Türkçe altyazılar sadece ana diyalogları çevirmekle yetiniyor ve uzun konuşmaların ikişer kelimelik cümlelerle baştan savma biçimde çevrilmesi görmezden gelinecek gibi değil. Bu durum, konuyu anlamakta hiçbir zorluk yaratmasa da eğlencenin kaymağını alıp götürdüğü bir gerçek. Türkçe altyazı sizin için önemliyse moralinizi bozmamak adına arada kaynayan esprilerden hiç bahsetmeyelim bile! İngilizce altyazıysa nispeten daha özenli bir iş çıkarıyor.
Setin Türkiye'de yıllardır inişli çıkışlı olan tedarik sorunu şimdilik durulmuş gibi gözüküyor. Yerli online mağazalardan da normal bir DVD film fiyatına sete erişmek mümkün. Yurtdışı baskılarından hiçbir eksiği olmadığı için satın almayı düşünüyorsanız önceliğiniz yurtiçi versiyonu olmalı.Puanlar
Set: 6/10
Dizi: 7/10
Değer mi?
Fantastik dizilerden hoşlananların hayal kırıklığına uğraması için bir sebep yok. Gökyüzünden gelen gizemli olaylara ilgi duyanlar da gayet eğlenceli ve sürükleyici bulacaklardır. Fiyatı da son derece uygun olan setin yegane eksiği için sizi iki yukarıdaki paragrafa davet ediyoruz. Bunun haricinde tam anlamıyla bir kelepir.
